Forex komisyon oranı: Profesyonel Yatırımcılar İçin Kapsamlı Rehber

BY Ahmet Demir

|Ekim 13, 2025

Piyasada her işlem, görünür ya da görünmez bir bedel taşır. Bu bedelin adı çoğu zaman basittir; spread, komisyon, bazen de fonlama. Ancak etkisi—özellikle sık işlem yapanlar için—beklenenden büyüktür. Forex komisyon oranı kavramını doğru okuyan yatırımcı, aynı stratejiyle bile farklı sonuçlar alabilir; maliyetler kâğıt üzerindeki performansı sessizce törpüler ya da güçlendirir. Bu nedenle aşağıdaki satırlar, kuru tanımlardan ibaret bir sözlük değil; pratikte işe yarayan vekarar anında referans olabilecek bir çerçeve sunmayı amaçlar. Siz de kendi işlem tarzınızı düşünerek okuyunuz; çünkü burada anlatılanların değeri, uygulanabildiği ölçüde artar.

Maliyetlerin Temeli: Spread–Komisyon Dengesinin Gerçek Hayattaki Karşılığı

Spread, alış ve satış fiyatı arasındaki farktır; komisyon ise (özellikle ECN/RAW türü hesaplarda) lot başına veya işlem başına alınan sabit/yarı sabit ücrettir. Teorik olarak basittir. Pratikte ise—piyasa likiditesi, volatilite, haber akışı, günün saati, hatta kullandığınız emir türü—bu iki kalemi sürekli değişken kılar.

  • Likiditenin yüksek olduğu majör paritelerde spread genellikle daralır; haber anlarında ise genişler.
  • Yüksek frekanslı (scalping, gün içi) stratejilerde maliyet etkisi büyür; pozisyon taşıyan (swing/pozisyon) stratejilerde nispeten azalır fakat kaybolmaz.
  • Emir iletimi kalitesi (slippage, yeniden fiyatlandırmanın olmaması, yürütme hızı) görünmeyen maliyetleri belirgin biçimde etkiler.

Burada kritik soru şudur: Toplam maliyeti nasıl nesnel ölçersiniz? Sadece nominal spread’e bakmak yetmez. Komisyonu ekleyin, tipik kayma payını katın, sonra da stratejinizin ortalama hedef/zarar oranı içinde bu toplamın anlamını düşünün. Basit bir örnek: 2 pip toplam maliyet, 8–10 pip kâr hedefiyle çalışan bir yapı için katlanılabilir olabilir; fakat 3–5 pip hedefli mikro hareketlerde sonuçları büsbütün değiştirir.

Bu yüzden, sağlayıcıların sunduğu ücret tablolarını karşılaştırmak faydalıdır; ama sadece rakama değil, bağlama bakarak bunu yapmak gerekir. Tüm tabloyu görmek için Forex spread ve komisyon oranlarını karşılaştırın ifadesini (TIO Markets ücret detayları bağlamında) not etmek yerinde olur; bunu tek başına bir cümle değil, bir çalışma biçimi olarak düşününüz.

Küçük bir not: “Komisyonsuz” gördüğünüz hesaplarda maliyet, çoğu kez daha geniş spread’e yedirilir. Tersine, “düşük spread + komisyon” paketi toplamda daha avantajlı olabilir. Hangi modelin sizin işlem sıklığınıza ve hedef pip yapınıza uyduğunu test ederek anlayabilirsiniz.

Pip, Lot, Parite: Hesaplamanın Mutfağı (Kuru Matematik Değil, Yaşayan Veri)

İşin matematiği gözünüzü korkutmasın; ama doğrusu olmadan ölçüm olmaz. EUR/USD’de 1 pip = 0,0001; JPY içeren paritelerde 1 pip = 0,01’dir. 1 lot genellikle baz dövizde 100.000 birimi temsil eder; mini lot 10.000, mikro lot 1.000. Dolayısıyla aynı 2 pip’lik fark, farklı lot büyüklüklerinde farklı parasal karşılıklar üretir.

  • Örnek: EUR/USD’de 2 pip ve 1 lot için yaklaşık 20 USD maliyetten söz edilebilir (komisyon hariç).
  • Mini lotta bu ~2 USD’ye, mikro lotta ~0,2 USD’ye düşer.
  • Forex işlem ücreti” ifadesi bazen spread + komisyon toplamı için kullanılır; ama ülkemizde farklı kurumların farklı terminolojileri olabildiği için sözleşme ve tablo dipnotlarını özellikle okuyunuz.

Şimdi işin insan tarafına bir bakalım: Çoğu yatırımcı teoriyi bilir, fakat uygulamada “gün içi” günlük toplam maliyeti takip etmez. Hâlbuki verimlilik burada başlar. Gün sonunda “brüt/masraflar sonrası” net pips ve parasal karşılığı bir bakışta görülebilmeli. Bunu manuel tutabilirsiniz; ama daha iyi bir yol, hesap ekstresiyle eşleşen bir izleme tablosu kurmaktır. Tutarlılık, performansın sessiz ortağıdır.

Bir parantez de kıyaslama için açalım. Yerel bankaların sunduğu platformlar, güven ve ekosistem kolaylıkları nedeniyle tercih sebebi olabilir; “iş bankası forex” gibi aramalarla ulaşacağınız hizmet sayfalarında işlem koşullarına dair önemli ayrıntılar görürsünüz. Ancak yine de (spread genişliği, komisyon yapısı, yürütme hızı gibi) parametreleri, küresel sağlayıcılarla yan yana değerlendirmenizi öneririz. Tek bir kriter asla yeterli değildir.

Hesap Türleri, Piyasa Saatleri ve Platform: Maliyeti Aslında Ne Belirliyor?

Hesap türü (Standart, RAW/ECN, VIP), sadece adlandırma farklılığı değil; toplam maliyetin mimarisidir. Standart hesaplar genellikle “komisyonsuz + daha geniş spread” sunarken, RAW/ECN tarafında “çok dar spread + lot başına komisyon” görürsünüz. VIP katmanlarda ise—eğer aylık hacminiz uygunsa—her iki kalemde de ek indirim mümkündür.

Piyasa saatlerini de yabana atmayınız. Londra–New York çakışması gibi yoğun dilimlerde spreadler daralabilir; Asya seansı tek başına olduğunda ise çoğu paritede genişleme görebilirsiniz. Haber akışının sert olduğu anlarda (özellikle faiz kararları, NFP, TÜFE), dar spread vaadi bile geçici olarak anlamını yitirebilir; yürütme kalitesi ve kayma yönetimi o anda asıl belirleyici olur.

Platform tarafı nasıldır? Teknik olarak hepsi fiyat gösterir ama her platform maliyeti aynı şeffaflıkta hissettirmez. Emir defterini (depth) göremeseniz bile, pratik izleme yöntemleri vardır: Ortalama alış/satış farkını, işlem başına gerçekleşen efektif maliyetinizi ve tipik kayma değerlerinizi periyot bazında dökümleyin. Böylece “hissettiğiniz” ile “olan” aynı tabloya düşer.

Tam bu noktada, işlem platformunda gerçek-zamanlı spread takibi yapmak eğitim açısından kıymetlidir. Örneğin TIO Markets’in sunduğu ortamda MT4 işlem platformunda spread takibini öğrenin yaklaşımıyla (MT4 içi izleme ve raporlama adımları), kendi stratejinizde hangi saat aralığının aleyhinize çalıştığını netleştirebilirsiniz. Bu, farkında olmadan ödenen maliyetleri azaltmanın kısa yoludur.

Son bir not: Yerel arayüz ve müşteri desteği kimi yatırımcı için belirleyicidir; “forex iş bankası” gibi başlıklarda yerli çözüm tercihinin arkasında çoğu kez bu konfor yatar. Ne var ki maliyet hedefli bir yaklaşımda, yürütme kalitesi (execution) ve toplam ücret profilinin ergonomiden bir adım daha önde olduğunu hatırlatmak isteriz.

Toplam Maliyet Metriği: Sadece Spread Değil, “Hepsi Birlikte”

İşin özü, “Toplam Maliyet = Spread + Komisyon + Kayma + (varsa) Fonlama + (nadir de olsa) İşlem Başı Sabit Ücretler” şeklinde toplanır. Kulağa karışık geldiğini biliyoruz; fakat doğru ölçüm, basit bir izleme ile mümkündür:

  1. Stratejinizin tipik hedef/zarar (TP/SL) ve ortalama kazanç/kayıp pip değerlerini çıkartınız.
  2. 100 işlemde ödenen toplam masrafı (lot ve parite bazında) geriye dönük hesaplayınız.
  3. Bu tutarı, net sonuçla yan yana koyunuz.
  4. Gerekirse hedeflerinizde mikro revizyon (ör. +2 pip artırmak) ile masrafın görece etkisini dengeleyiniz.

Bu disiplin, kısa vadede belki yorucu görünür; fakat uzun vadede sürdürülebilirlik kazandırır. Ayrıca, aylık hacim arttıkça pazarlık gücünüz (komisyon indirimleri, VIP katman yükseltmeleri, hatta özel fiyatlama) artar. Bir başka deyişle, forex komisyon oranı sadece “verili” bir değer değildir; doğru hacim ve doğru iletişimle iyileştirilebilir bir değişkendir.

Bu noktada yeni başlayanlar için güvenli bir egzersizdir: Gerçek piyasa akışında denemeler yapın ama sermayeyi riske etmeyin. Tam da bunun için TIO Markets tarafında Gerçek piyasa koşullarında demo hesap açın ifadesiyle anılan pratik, “ölç–öğren–uyarla” döngüsünü kurmanıza yardım eder. Demo, sırf başlangıç değil; yeni bir stratejiyi masraflarıyla birlikte dengelemenin laboratuvarıdır.

Banka mı, Aracı Kurum mu? (Kısa, Dürüst, İşe Yarar Bir Kıyas)

Banka kanadının konforu, mevzuat uyumu ve yerel temas noktası güçlüdür; ancak yaygın olarak görülen ücret profili, aktif işlem yapanlar için zaman zaman dezavantajlı olabilir. Aracı kurumlar geniş ürün gamı, rekabetçi spread/komisyon ve esnek hesap türleriyle öne çıkar; yürütme altyapısı (çoklu likidite sağlayıcısı, VPS, düşük gecikme) ise fark yaratır. Neyin “daha iyi” olduğu gibi bir durum yoktur; kimin için, hangi stratejide, hangi dönemde daha uygun olduğu vardır. Bu kadar.

Risk–Ödül Dengesi: Gerçek Stratejinin Kalbi

Her yatırım stratejisi, görünürde kâra odaklanır ama temelde “masraf yönetimi” üzerine kuruludur. Çünkü kazanç kadar, hatta bazen ondan da fazla kayıpları sınırlamak önemlidir. İşin ilginç yanı, bu sınırın nerede başlayacağına karar verirken çoğu yatırımcı yalnızca zararı durdur emri (stop-loss) mesafesine bakar; oysa bu kararın görünmeyen kısmı da vardır: forex komisyon oranı.

Küçük bir örnek düşünelim. 30 pip hedefli bir pozisyonda toplam işlem maliyeti 3 pip ise, potansiyel getiri %10 oranında azalmış demektir. Basit görünebilir ama uzun vadede, bu fark stratejinizin sürdürülebilirliğini belirler. O nedenle “risk/ödül oranı” hesaplanırken masraf kalemlerini dışarıda bırakmak, tabloyu eksik okumaktır.

Elbette piyasa dinamik bir yapıdır. Spread her saniye değişir, komisyon sabit olsa da efektif maliyetiniz sabit kalmaz. Özellikle volatil dönemlerde (örneğin faiz kararları, istihdam verileri, jeopolitik açıklamalar), işlemlerinizin yürütme anındaki kayma payını da hesaba katmak gerekir. Bu yüzden tecrübeli yatırımcılar işlemden sonra sadece sonucu değil, “gerçekleşen maliyeti” de not eder. Küçük bir nokta, büyük bir fark yaratır.

Disiplinli yaklaşımın püf noktası, her işlemde sabit bir “maksimum maliyet toleransı” tanımlamaktır. Bu bir nevi filtrelemedir. Eğer hedeflenen kazanç, toplam işlem maliyetinin en az üç katı değilse, o işlem risk–ödül açısından mantıklı değildir. Bu basit bir kuraldır ama şaşırtıcı derecede işe yarar.

Kaldıraç, Pozisyon Büyüklüğü ve Maliyet Dinamikleri

Kaldıraç, yatırımcının elindeki sermayeyi büyüten bir araçtır; ama aynı zamanda masrafların da büyütecidir. Çünkü işlem hacmi büyüdükçe forex komisyon miktarı da orantılı biçimde artar. Bunu çoğu yeni yatırımcı gözden kaçırır: “Daha fazla lot = daha fazla kazanç potansiyeli” mantığı doğrudur ama “daha fazla maliyet” sonucunu da beraberinde getirir.

Pozisyon büyüklüğü hesaplanırken, pip değeri, marjin gereksinimi ve toplam işlem masrafı birlikte değerlendirilmelidir. İdeal olan, her işlemde toplam maliyetin sermayenin %1’ini aşmamasıdır. Bu oran, uzun vadede stratejik dayanıklılığı korur.

Ayrıca kullanılan platformun kaldıraç yapısı da belirleyicidir. Örneğin, TIO Markets’in sunduğu Pozisyon büyüklüğü ve risk yönetimi araçlarını kullanın yaklaşımı, işlem hacmini otomatik olarak hesaplamanızı sağlar. Böylece kaldıraç etkisini ölçmek için karmaşık formüllere gerek kalmaz; sistem sizin için pip başına maliyeti gösterir.

Bu aşamada kişisel bir gözlem: Tecrübe gösteriyor ki yatırımcıların çoğu kayıplarını fiyat tahmininden değil, pozisyon yönetiminden yaşar. Kazanmak kadar, doğru büyüklükte işlem yapmak da sanattır. Maliyetleri kontrol altına almanın yolu, kontrolü elden bırakmamaktır.

Komisyon Yapıları Arasındaki Farklar: Her Broker Aynı Değildir

Finans dünyasında standart diye bir şey yoktur; her kurumun kendi fiyatlama politikası vardır. Kimi “komisyonsuz” hesap sunar ama spreadi geniş tutar. Kimi ultra dar spreadlerle çalışır fakat her işlem için sabit ücret alır. Sonuçta mesele, hangi modelin sizin stratejiniz için daha verimli olduğudur.

Burada Forex spread ve komisyon oranlarını karşılaştırın demek, yalnızca fiyat listesine bakmak anlamına gelmez. Önemli olan, kendi işlem sıklığınıza göre hangisinin “gerçekten” daha ucuz olduğudur. Örneğin sık işlem yapan biri için düşük komisyonlu ECN hesaplar avantajlıdır; ancak ayda birkaç pozisyon açan uzun vadeli yatırımcı için bu fark önemsiz kalabilir.

Forex komisyon oranı sabit bir değer değildir; brokerdan brokera, hatta aynı broker içinde hesap türüne göre bile değişebilir. Bu yüzden, broker seçimi yaparken sadece reklam sloganlarına değil, sözleşme şartlarına da bakmak gerekir.

Bankalar (örneğin “iş bankası forex” ya da “forex iş bankası” gibi yerel çözümler) genellikle güvenli bir işlem ortamı sağlar ama komisyon oranları, küresel aracı kurumlara göre daha yüksektir. Buna karşılık, lisanslı uluslararası kurumlar daha rekabetçi spread ve komisyon sunar. Hangisini seçerseniz seçin, odak noktanız “toplam maliyet” olmalıdır.

Yatırımcı Psikolojisi: Maliyeti Unutan Kârı da Unutur

Çoğu yatırımcı kazanç odaklıdır. Hedefi bellidir: fiyat artacak mı, düşecek mi? Oysa profesyoneller başka bir sorudan başlar: “Bu işlem bana neye mâl olacak?” Çünkü her giriş noktası, görünmeyen bir bedel taşır. Forex işlem ücreti küçük görünse de toplam performansın kalitesini belirler.

Psikolojik açıdan maliyet farkındalığı, disiplinin ilk adımıdır. Kaybı minimize etmek, kazançtan daha kolaydır. Dolayısıyla yatırımcı, kâr kadar masrafı da bir metrik olarak görmelidir. İşte bu bakış açısı, uzun vadede “şanslı yatırımcı” ile “disiplinli yatırımcı” arasındaki farkı yaratır.

Küçük bir tavsiye: Gün sonunda işlem raporunuza sadece kâr/zarar hanesini değil, “masraf toplamı” satırını da ekleyin. Böylece maliyetleri her gün görsel olarak takip etmiş olursunuz. Bu farkındalık, gereksiz işlemleri azaltır ve performansınızı fark etmeden iyileştirir.

Hesap Türü Seçimi: Stratejiyle Uyumlu Bir Başlangıç

Yatırımcı profiline göre hesap seçimi yapmak, uzun vadeli başarı için temeldir. Eğer yüksek hacimli bir işlem tarzınız varsa, düşük spread + komisyon modelini tercih etmelisiniz. Az sayıda, uzun vadeli pozisyonlar açıyorsanız; standart hesap size yeterli olacaktır.

Burada küçük bir ayrıntı: Bazı kurumlar hesap açılışında forex üyelik ücreti talep eder; bazıları etmez. Bu ücret, platform kullanım bedeli ya da bakım gideri olabilir. TIO Markets’te Gerçek piyasa koşullarında demo hesap açın önerisiyle başlayan kullanıcı süreci, genellikle üyelik ücreti içermeden ilerler. Ancak hangi kurum olursa olsun, bu konuyu mutlaka doğrulamak gerekir.

Ayrıca, hesap türü seçimi sadece komisyonu değil, işlem ortamını da etkiler. Örneğin VIP veya RAW hesaplarda işlem gerçekleştirme hızı, düşük gecikme (latency) ve slippage oranı gibi avantajlar sunulur. Bu da toplam maliyeti dolaylı yoldan azaltır. Çünkü gecikmeyen emir, istenen fiyattan kapanır; bu da kayma maliyetini düşürür.

Eğitim, Araçlar ve Uygulama: Bilgi Masrafı Azaltır

Piyasada bilgi, doğrudan kazanç anlamına gelmeyebilir; ancak bilgisizlik kesin kayıptır. Özellikle yeni başlayan yatırımcılar, maliyetleri yönetmeyi öğrenmeden işlem yapmaya başlar. Bu da doğal olarak sonuçları etkiler.

Risk yönetimi ve pozisyon büyüklüğü hesaplama araçlarını kullanmak, bu noktada fark yaratır. TIO Markets’te Pozisyon büyüklüğü ve risk yönetimi araçlarını kullanın yaklaşımı, hem yeni hem de tecrübeli yatırımcıların işlem öncesinde maliyet farkındalığı kazanmasına yardımcı olur.

Ayrıca, MT4 işlem platformunda spread takibini öğrenin gibi adımlar, teorik bilginin pratiğe dönüşmesini sağlar. Çünkü çoğu zaman farkında olmadan ödenen 1–2 pip, aylık bazda toplam performanstan ciddi pay götürür.

Gerçek Piyasa Örnekleri: Sayılar Değil, Dersler

Teori güzel şeydir, ama piyasa size her zaman daha karmaşık bir hikâye anlatır. Bunun için gelin gerçek örneklerle konuşalım. Bir yatırımcı düşünün: EUR/USD paritesinde günde ortalama 10 işlem açıyor. Her işlemde 2 pip spread, 7 USD lot başına komisyon ödüyor. Gün sonunda toplam 100 pip kazanç elde etse bile, 20 pip’i spread, 14 USD’si komisyon olarak gider. Yani brüt kazanç nete indiğinde %15–20 civarında azalır.

Başka bir senaryo: aynı yatırımcı farklı bir hesap türünde (RAW hesap) işlem yapıyor. Spread 0,1 pip’e düşüyor ama komisyon artıyor. Ancak toplam maliyet 1,2 pip seviyesinde kalıyor — yani önceki modelden %40 daha düşük. Strateji aynı, disiplin aynı; ama sonuç farklıdır. Bu sadece maliyet farkıdır.

Bu örnekler, forex komisyon oranı konusunun neden sadece “teknik bir detay” olmadığını gösteriyor. Aslında stratejinin görünmeyen parçasıdır. Çünkü bir işlem, daha kapatılmadan maliyetini oluşturur. Eğer bu gerçeği görmezden gelirseniz, analiz ne kadar iyi olursa olsun uzun vadede sonuçlar tutarsız olur. Deneyimle sabittir: Başarılı yatırımcılar, kazançlarını değil, maliyetlerini daha sık kontrol eder.

Promosyonlar, İadeler ve Küçük Avantajlar

Bazen fark yaratmak için büyük stratejiler gerekmez. Ufak dokunuşlar, yani broker kampanyaları, komisyon iadeleri, düşük spread dönemleri bile fark yaratabilir. Örneğin bazı kurumlar belirli işlem hacmine ulaşan yatırımcılara Forex spread ve komisyon oranlarını karşılaştırın diyerek avantajlı promosyon sunar. Böylece toplam masraflarınız aylık bazda düşer.

Yine de burada dikkat edilmesi gereken nokta, promosyonun geçici mi kalıcı mı olduğudur. Kimi kampanyalar ilk 30 günle sınırlıdır, kimi VIP statüsüne kadar devam eder. Bu nedenle her teklifin koşullarını okumak gerekir. Yalnızca “düşük komisyon” ibaresine bakarak karar vermek hatalı olur.

Ayrıca, işlem sıklığı arttıkça kurumlar arası pazarlık gücü artar. Yüksek hacimli yatırımcılar genellikle özel fiyatlama (custom pricing) alabilir. Bu da doğrudan forex komisyon maliyetini etkiler. O yüzden aktif yatırımcılar için iletişimde kalmak önemlidir. Sadece işlem değil, müzakere de bir beceridir.

Eğitim ve Bilinçli Karar Verme Kültürü

Yatırımcının başarısı, bilgiye ne kadar açık olduğuyla ölçülür. Her kurum eğitim sunar ama her bilgi aynı derinlikte değildir. “Forex üyelik ücreti ödemeden” sunulan ücretsiz kaynaklar, özellikle yeni başlayanlar için paha biçilmezdir.

Birçok aracı kurumun eğitim bölümü yalnızca teorik anlatımla sınırlıdır; oysa yatırımın doğası pratiktir. Gerçek piyasa örnekleri, canlı spread analizleri ve maliyet karşılaştırmaları olmadan öğrenme tamamlanmaz. Bu nedenle düzenli olarak webinar veya video dersleri takip etmek gerekir.

TIO Markets bu anlamda Gerçek piyasa koşullarında demo hesap açın ve MT4 işlem platformunda spread takibini öğrenin gibi pratik yönlendirmelerle öne çıkar. Bu ifadeler sadece birer tanıtım değil, aynı zamanda piyasa disiplininin temellerini atmak için fırsattır. Çünkü bilgi, doğrudan kâr getirmese de maliyeti azaltır.

Risk Yönetimi Yeniden: Duygusal Maliyet

Finansal maliyetler kadar önemli olan bir şey daha var: psikolojik maliyet. Bazen yatırımcı, piyasa değil, kendi sabırsızlığı yüzünden kaybeder. Her açılan işlem, küçük bir riskle birlikte bir stres kaynağı da yaratır. Bu stres, düşünmeden işlem açmaya, plansız pozisyonlara ve gereksiz komisyon ödemelerine dönüşebilir.

Bir başka deyişle: kontrolsüz işlem, masraf üretir. Planlı işlem ise masrafı yönetir. Bu noktada yatırımcıların sık yaptığı hatalardan biri, kısa vadede “telafi etme” refleksiyle işlem sayısını artırmaktır. Oysa ne kadar çok işlem, o kadar fazla forex işlem ücreti demektir. Strateji sadeleştikçe, maliyet etkinliği artar.

Sonuç: Küçük Farkların Büyük Etkisi

Günün sonunda, bütün bu bilgiler tek bir gerçeğe çıkar: her pip’in bir bedeli vardır. Forex komisyon oranı düşük bir kurumla çalışmak, yalnızca kazancı artırmaz; stratejiyi de daha esnek hale getirir. Çünkü az maliyet, daha fazla hareket alanı demektir.

Yatırımcı için başarı, her zaman doğru tahminde bulunmak değil, yanlış işlemde bile zararı sınırlayabilmektir. Bu da maliyet bilinciyle başlar. Spread, komisyon, fonlama — hepsi birer araçtır. Ne fazla korkulmalı, ne de göz ardı edilmelidir.

Unutmayın: piyasa size her gün fırsat sunar; önemli olan o fırsatı maliyet açısından doğru değerlendirmektir. Disiplinli, bilgili ve maliyet bilincine sahip yatırımcılar uzun vadede daima öne geçer.

Inline Question Image

Risk feragatnamesi: CFD'ler karmaşık enstrümanlar olup, kaldıraçtan dolayı hızla para kaybedilmesi gibi yüksek seviyede risk söz konusudur. CFD'lerin işleyişini ve para kaybetme riskini alma hususunu anlayıp anlamadığınızı gözden geçirmelisiniz. Kesinlikle kaybetmeyi göze alamadığınızdan fazla para yatırmayın. Profesyonel müşterilerin karşı karşıya kaldığı kayıplar, yatırılan parayı aşabilir. Lütfen risk uyarısı politikamızı okuyun ve tam olarak anlamadığınız hususlar varsa, bağımsız profesyonel tavsiye alın. Bu bilgiler, ABD ve OFAC (Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi) dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla, belirli ülkelerde/bölgelerde ikâmet edenlere gönderilmek veya bu kişilerce kullanıma yönelik değildir ve bu amaç doğrultusunda hazırlanmamıştır. Şirket, yukarıda belirtilen ülke listesini kendi takdirine bağlı olarak değiştirme hakkını saklı tutar.

Join us on social media

image-11a753d2cdbb8308f3df95adc4aadeed53f34ce7-1024x1024-jpg
Ahmet Demir

Ahmet Demir, mühendislik geçmişini küresel piyasalara ve yatırıma olan derin ilgisiyle birleştiriyor. Problem çözme ve veri analiziyle olan ilgisi, onu ticaret dünyasını keşfetmeye doğal olarak yönlendirdi ve burada son beş yılını pratik stratejiler ve içgörüler geliştirerek geçirdi. Yazıları aracılığıyla, Ahmet karmaşık finansal fikirleri açık ve uygulanabilir bilgilere dönüştürmeyi amaçlıyor. Misyonu, diğerlerini ticarete güvenle ve bilinçli bir zihniyetle yaklaşmaya ilham vermektir.

24/7 Live Chat